Herhangi bir mobil uygulamanın Google Play veya Apple Appstore içerisinde daha çok kişiye ulaşmasını istiyorsanız en başta yapmanız gereken işin adına ASO denir. Geleneksel SEO’ya benzese de birçok farkı bulunan ASO, yani App Store Optimization, mobil uygulamaların App Store ve Google Play Store gibi uygulama mağazalarında daha görünür hale gelmesi ve daha fazla indirilmesi için yapılan optimizasyon çalışmalarının tümüne verilen isimdir. ASO, uygulamanın mağaza içi sıralamasını artırmak, organik indirme sayılarını yükseltmek ve kullanıcıya ulaşmayı kolaylaştırmak için kritik öneme sahiptir.

Bu yazımızda App Store Optimization (ASO) yapılırken neye dikkat edilir ve ASO’nun SEO’dan farkları nelerdir onları inceleyeceğiz.

• Doğru anahtar kelime seçimi: Uygulamanın hedef kitlesi hangi kelimelerle arama yapıyor? Rakip uygulamalarda hangi anahtar kelimeler öne çıkıyor? Uygulamanın içeriğini, fonksiyonunu ve kullanıcı beklentisini tam karşılayan kelimeler belirlenmeli.
• Rekabet analizi: Yüksek aranma hacmine sahip ama rekabetin az olduğu anahtar kelimeler tercih edilmeli. Araçlar: Sensor Tower, AppTweak, App Annie gibi.
• Doğal yerleştirme: Anahtar kelimeler, uygulama başlığı, kısa açıklama, uzun açıklama ve anahtar kelime alanlarına anlamlı ve doğal şekilde yerleştirilmeli. Anahtar kelime doldurma (keyword stuffing) yapılmamalı.

• Başlık: Uygulamanın ismiyle birlikte en önemli anahtar kelimeler başlıkta kullanılmalı. App Store’da başlık 30 karakter, Google Play’de 30 karakter sınırı var; dolayısıyla kısa, etkili ve açıklayıcı olmalı.
• Kısa Açıklama: Google Play’de kısa açıklama alanı 80 karakterle sınırlı. Burada uygulamanın temel vaadi ve anahtar kelimeler öne çıkarılmalı.
• Uzun Açıklama: Uygulamanın detaylı özellikleri, avantajları ve kullanım alanları anlatılmalı. SEO mantığıyla önemli kelimeler birkaç kez doğal biçimde tekrarlanmalı. Kullanıcıyı aksiyona yönlendiren (CTA) ifadeler eklenmeli.

• İkon: Mağazada ilk görülen unsur ikon olduğu için, sade, anlaşılır, uygulamanın işlevine uygun ve marka ile uyumlu bir ikon tasarlanmalı. Küçük boyutta da anlaşılır olması önemli.
• Ekran Görüntüleri (Screenshots): Uygulamanın öne çıkan özelliklerini, kullanıcı arayüzünü ve avantajlarını gösteren yüksek kaliteli görseller eklenmeli. Her görselin açıklaması olmalı ve kullanıcıda merak uyandırmalı.
• Tanıtım Videosu: Özellikle Google Play’de uygulamanın nasıl çalıştığını gösteren kısa ve dinamik bir tanıtım videosu büyük avantaj sağlar.

• Yüksek puan (rating) hedefi: 4 yıldız ve üzeri puan ortalaması mağaza sıralamasını ve indirme oranını artırır. Negatif yorumların oranı yüksekse, bunlara mutlaka hızlı ve çözüm odaklı yanıt verilmeli.
• Kullanıcı yorumları: Uygulamanın gerçek kullanıcılar tarafından olumlu şekilde değerlendirilmesi, hem mağaza algoritmasını hem de potansiyel kullanıcıları etkiler. Kullanıcıyı yoruma teşvik etmek için uygulama içi bildirimler kullanılabilir.
• Güncel yorumlar: Sık güncellenen uygulamalarda, son sürüme ait olumlu yorumlar öne çıkar. Eski, negatif yorumların etkisini azaltmak için sık güncellemeler yapılmalı.

• Düzenli güncelleme: Uygulamanın sürekli geliştirilip güncellendiğini göstermek, mağaza algoritması ve kullanıcı güveni için çok önemlidir.
• Sürüm notlarında anahtar kelime kullanımı: Her güncellemede mağaza açıklamalarında anahtar kelimeleri uygun şekilde kullanmak, görünürlüğü artırır.
• Yenilik vurgusu: Hangi yeni özelliklerin eklendiği, hataların giderildiği ve performans iyileştirmelerinin yapıldığı net olarak anlatılmalı.

• Doğru kategori: Uygulamanın fonksiyonuna en uygun kategori seçilmeli. Yanlış kategori seçimi görünürlüğü azaltır ve kullanıcı beklentisini boşa çıkarır.
• Alt kategoriler ve etiketler: Özellikle Google Play’de uygulamanın daha niş alt kategorilerde öne çıkmasını sağlamak için doğru etiketler ve alt kategoriler seçilmeli.

• İndirme oranı: Yüksek indirme sayısı, uygulamanın popülerliğini ve güvenilirliğini gösterir. İlk indirme sayısını artırmak için lansman ve reklam çalışmaları yapılabilir.
• Kullanıcı elde tutma (retention): Sadece indirmek değil, uygulamayı aktif kullanmak da önemli. Kullanıcıların uygulamayı silmemesi, düzenli olarak açması, algoritmanın uygulamayı öne çıkarmasında etkili olur.
• Davranış analitiği: Kullanıcıların uygulama içinde ne yaptığı, hangi özellikleri daha çok kullandığı analiz edilmeli ve bu verilere göre hem uygulama hem de mağaza içi içerik optimize edilmeli.

Aşağıdaki tablo, ASO ile SEO’nun temel farklarını ve benzerliklerini özetler:

ASO, mobil uygulama sahiplerinin uygulamalarını öne çıkarması için olmazsa olmaz bir süreçtir. SEO’ya benzeyen yönleri olsa da, kendine has dinamikleri ve teknik detayları vardır. Doğru anahtar kelime stratejisi, dikkat çekici görseller ve yüksek kullanıcı puanları ile ASO’da başarıya ulaşmanız mümkün.

ASO odaklı projeleriniz için Digibus ile iletişime geçip destek alabilirsiniz. Merak etmeyin, hızlı döneriz. 🙂