Mimar ve İç Mimarlar için 5 Sosyal Medya Önerisi

Sosyal medya kullanımı sektöre göre değişiklik gösterebiliyor. Bazı iş alanlarında Facebook çok fazla önem arz ederken mimarlık gibi sektörlerde çevrimiçi portföyler daha fazla öne çıkıyor. Mimarlık ve iç mimarlık arka planda çok yorucu olan mesleklerin başında geliyor. Eskiz çalışması, maket öncesi çizimler, maket oluşturma ve proje sunumu derken ciddi manada bir emek verilmektedir. Sarf edilen bu emeğin hedef müşteri kitlesine en iyi şekilde sunulması gerekiyor. Yazımızda mimar ve iç mimarlar için 10 farklı öneri oluşturduk.

1- Projelerinizin taslak çizimlerini içeriğe dönüştürün.

Her başladığınız bir projede mutlaka kağıda veya dijital bir dosyaya taslak çizimler ve mobilya seçimleri yapılıyor. Bu seçim ve çizimler ilk başta çok kötü dursa da en sonda ortaya çıkan çalışma arasında ciddi bir fark oluyor. İşte bu fark mimar ve iç mimarlar için öncesi ve sonrası içeriği oluşturmak için önemli bir fırsat. Oluşturacağınız öncesi & sonrası içerikleri projelerinize vermiş olduğunuz emek ve zaman maliyetini müşterilerinize veya müşteri adaylarınıza en iyi şekilde gösterecektir. İmkanınız varsa bu çalışmayı video olarakta üretebilirsiniz.

2- Portfolyanızı dijitale aktarın.

Mimarlık fakültesinden mezun olmadan evvel her ne kadar tüm portfolyolar ve projeler offline olarak tasarlansa da bu portfolyoları dijitale aktarmak daha kolay olabiliyor. Baskı sonucunu görme, yanlış baskıyla baş etmek ve zaman maliyeti daha ucuz. Portfolyonuzu dijitale aktarırken bir landing page olarak tasarlayabilir veya WordPress tabanlı bir websitesi kurarak WordPress üzerinden bir tema ile bu işlemi yapabilirsiniz.

3- Düzenli olarak blog tutun.

Akıllı telefonumuzu genelde sağ avucumuzda tutup sağ baş parmağımızla sürekli aşağı veya yukarı doğru hamleler yapıyoruz. Peki parmağımızın gün için kaç km yol yaptığını gösteren bir uygulama olsaydı siz kaç km yapardınız?
İşte bu bilgi akışının içerisinde birçok sosyal medya platformuna yüklenmiş birçok içerikle karşılaşıyoruz. Video, tweet, .gif ve resim gibi karşımıza çıkan tüm içerikler sürekli aşağıya doğru hareket eden bir bilgi akışının içerisinde kalıyor.
Bu konu aklımıza şu soruyu getiriyor; Üretilen içeriğin ömrü ne kadar?
En uzun süre hayatta kalan içerik türü arasında blog yazısı yer alıyor. İşte bu yüzden her bir mimar ve iç mimar sosyal medyayı kullanırken blog yazısı üretmeye daha fazla önem göstermeli. Az da olsa sürekli olarak içerik üretmeli.

4- Mimarlığa özel sosyal ağlara giriş yapın.

Ülkemizde en fazla kullanılan sosyal ağlar olan Facebook, Instagram ve Twitter dışında sadece mimarlar ve iç mimarlar tarafından kullanılabilecek olan birçok sosyal ağ var. Pinterest, Behance ve Youtube bunlardan birkaçı. Behance’ı 3D render çalışmalarını ve portföyünüzü oluşturan diğer çalışmalar için kullanabilirsiniz.
Sketchup ile yaptığınız güzel çalışmaların en iyi sunulacağı platformların başında Behance geliyor. Bunlar dışında Pinterest size harika fikirler verebilir. Youtube ise video içerik üretip karşılığını çok daha hızlı görebileceğiniz platformlarından biri konumunda.
Günümüzde birçok mimarlık şirketi dijital varlıkları için içerik üretmenin dışında yaptığı etkinlik, eğitim veya seminerleri de sosyal ağlardan paylaşarak hedef kitlelerine ulaşıyor. Sosyal medya platformlarını online bir içerikten offline bir katılıma dönüştürebilirsiniz.

5- Kitlenizi satışa dönüştürün.

Üretmiş olduğunuz içerikleri daha çok kişiye ulaştırmak ve kendi topluluğunuzu oluşturmak için hedef kitlenizin iletişim bilgilerini almayı unutmayın. Mimarlık ofisinize ait dijital varlıklarınız da yer alan ve ürettiğiniz içerikleri takip eden topluluğun, ürün veya hizmetlerinize ilgi gösteren kişiye dönüştürme süreci satışın en önemli adımlarından biridir.  Bu sebepten dolayı hedef kitlenizin iletişim bilgilerine ulaşacak dijital stratejiler belirleyip iletişime geçmek önem arz etmektedir.

Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.



Yazar: Salih ÇAKTI
Digibus Kurucusu

Bir yanıt yazın